
Bir “El Clasico” daha geride kaldı.Haftanın ortasından beri heyecanla beklenen,Bercolana’nın büyük favori olduğu ve daha oynanmadan bir teknik direktörün görevine son verdiren derbi Barcelona’nın galibiyeti ile son buldu.Real Madrid yönetimi Schuster’in “Bercelona’yı yenmemiz imkansız” sözünü kaldıramamış olacak ki ; görevine hafta başında son verdiler.Açıkçası işler pek iç açıcı değildi Madrid ekibinde ; bu maç iyi bir başlangıç olabilirdi onlar için fakat maç sonucu hiç de istedikleri gibi değildi.
Bu derbide bütün sözü Bercelona söyledi diyebiliriz zira 30.dakikada topa sahip olma oranları yüzde yetmiş bir ,85.dakika civarında ise yüzde yetmiş dörttü.Real Madrid sadece kapandı ve kontralar denedi ki iki önemli pozisyonu da kullanamadı.Madrid ekibinin uzun süre gol yememesinin baş mimarları Cannavaro ve Casillas ikilisiydi.Cannavaro,catanacio anlayışının dünyadaki en iyi uygulayıcısı olduğunu bir kez daha gösterdi.Casillas ise hem kurtardığı penaltı hem de önemli pozisyonlarda yaptığı kurtarışlarla uzun süre kalesini gole kapadı.Madrid tarafı için söyleyeceğim son not ise oyuna sonradan giren Miquel Palanca adlı genç oyuncunun etkili oyunuydu.
Barcelona , bence bu maçta futbol oynamak yerine,kralın takımı olan Real Madrid’e ,faşist Franco’nun Barcelona’ya yaptığı haksızlıkların cezasını ödetiyordu.Franco zamanında Barcelona takımına bariz haksızlıklar yapıldı hatta dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olarak kabul edilen Di Stefano’nun Barcelona’ya transfer olması engellendi ve Di Stefano Madrid takımına getirildi.İşte bugün sahada bunların hesabı yapılan her pasda soruldu galiba.(Bercelona’nın baya bi pas yaptığını düşünürsek acılarının ne kadar derin olduğunu anlayabiliriz.).Bu bildiğimiz intikam senaryolarına da benzemiyordu,her şey kuralına göreydi sahada,haklarını tanrının onlara bahşettiği yeteneklerle geri aldılar.Tabiki tanrının yetenek konusunda en çok kıyak geçtiği adam Messi baş rolü oynadı.Barcelona takımı pas yapma kabiliyeti fazla olan oyuncuları sayesinde topu sürekli dolaştırarak rakibin boşluklarını kullanmaya çalışıyor ama bazen o kadar çok pas yapıyorlar ki gol atmayı unutuyorlar.Sevilla takımında uzaklardan etkili vuruşlar yapan Daniel Alves eskiden vurduğu yerlerden sert vuruşlar yapmak yerine Messi’ye pas atmayı tercih ediyor.Türkiye Ligi’nde de Gaziantep Spor takımı sürekli pas yapmayı düşündüğünden kaleye çok fazla gidemiyor.Bercelona takımında o kadar yetenekli oyuncular var ki istedikleri anda kaleye direk olarak gidebiliyor ve skoru değiştirebiliyorlar.Penaltının kaçmasından sonra bunu daha net gördük.Eto’o ilk yarıda pas verdiği yerden artık kaleye vurmaya başladı ve bu düşünce değişikliği golleri getirdi.Antep takımında ise o kadar yetenekli oyuncu olmayınca iyi kapanan takımlara karşı maçı çevirmek zor oluyor .Sonuç itibari ile Barcelona’nın bitmek bilmez pas trafiğini izlemekten zaman zaman yorulsak da keyifli bir maç izledik ayrıca gecikilmiş bir hakkın alınması da haz verdi bizlere.

Juventus-Milan maçı ise daha gollu geçen bir derbi oldu.İtalya Ligi’nde çok fazla gollu maç olmaz tezi galiba geride kalıyor,çünkü bu hafta Bologna-Torino maçı 5-2,Inter-Chievo maçı derbi gibi 4-2’lık skorla bitti.İtalya’da savunma anlayışı hep ön planda olmuştur fakat artık takımlar, hücum yollarında daha etkili olmayı da öğrenmiş gibiler.Derbide Juventus’un bariz üstünlüğü vardı. Del Piero’nun kaptanlığında bu sene beklenenin üstünde performans göstermelerinin yanında, Milan maçından aldıkları puan onları ligin üst sıralarında tuttu.Amauri’nin etkili oyunu ve attığı gol maçın Juventus lehine dönmesinde etkili oldu.Ayrıca Nedved’in sakatlanması sonucu oyuna giren 22 yaşındaki genç De Ceglie başarılı oyunuyla göz doldurdu.Son zamanlarda yıldızı parlayan Sebastian Giovinco ile De Ceglie ilerleyen zamanda bu takımda yer alacaklar gibi görünüyor.Milan tarafında ise Kaka ve Gattuso’nun yokluğu takımı etkilemiş görünüyor.Pirlo da sakatlıktan yeni çıktığı için istenilen performansı ortaya koyamayınca orta sahada etkili olamadılar.Genç yetenek Pato ise gol dışında pek ortalarda yoktu.Ronaldinho ise “dün akşamki “El Clasico”da olmalıydım” diyordu galiba kendi kendine.
Bu hafta sonu iki büyük derbiyle ve Sivas Spor’un liderliğiyle geçti.Güzeldi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder